Kadıköyde Açılan İlk Tarih Kitapçımız




Türkiye’de tarih üzerine açılan ilk kitapçı “Tarihçi Kitabevi” Kadıköy’de, Moda Caddesi üzerinde Ziraat Bankası’nın hemen yanında yer alıyor.
Kitabevi çalışmalarını Temmuz 2009’dan bu yana sürdürüyor. Burada her hafta çeşitli konularda söyleşiler, belirlenen bir kitabın o ay için tartışılması ve Osmanlıca kitap okuma kursu da veriliyor.

Türkiye’nin tarih üzerine açılmış ilk kitabevi olan “Tarihçi Kitabevi” özel bir isteğin sonucunda üniversitede iletişim okumuş olan ve Marmara Üniversitesi’nde Cumhuriyet tarihi üzerine master yapmış olan Necip Azakoğlu ve üniversitede sanat okumuş olan eşi Nevin Azakoğlu tarafından tarihe olan ilgilerinden dolayı 2009’da açılmış. Kitabevleri açıldığında, kendileri de bu alanda ilk olduklarından haberdar değillermiş.

“Tarihin neredeyse her dalıyla ve her dalın tarihiyle ilgiliyiz”

“Tarih sonsuz; konusu da, soruları da. Tarih, her açılımın içinde. Bugün artık tarih, okullarda bir dönem açılıp kapanan ders kitaplarından çok daha fazla bir şey. Tarihin neredeyse her dalıyla ve her dalın tarihiyle ilgiliyiz,” diyor Tarihçi Kitabevi’nin sahibi Necip Azakoğlu.

Kadıköy’de Moda Caddesi’nde sahaflık yapan Ali Çeliker Dağarcık Sahaf’ı kapatmış ve şu anda Tarihçi Kitabevi, Dağarcık Sahaf’ın yerinde faaliyetlerini sürdürüyor.

9 aydan bu yana faaliyetlerini sürdüren Tarihçi Kitabevi’nde, özellikle Anadolu tarihi üzerine kitaplar satılıyor. Anadolu tarihiyle ilgili bu coğrafyada var olmuş olan bütün kültürlerle ilgili kitap bulmak mümkün. Her cumartesi günü saat 15.00’de çeşitli konukların katıldığı söyleşiler de düzenleniyor. Bu söyleşilerin konusu sadece tarih değil; yaşadığımız hayat içerisindeki her şey bu söyleşilerin konusunu oluşturuyor.

En son, eski Turizm ve Tanıtma Bakanı Alev Coşkun, “Son Siyasal Gelişmeler ve Anayasa Değişikliği” adında bir söyleşi düzenledi. Bu söyleşilere kimler katılmamış ki; İdil Biret, Buket Uzuner, Erol Toy, Erhan Afyoncu, Hasan Pulur, Güngör Uras, Sabahattin Ali’nin kızı Filiz Ali, Muzaffer Ayhan Kara ve Dublin Büyükelçisi Altan Cengizer. Söyleşilerin düzenlenmesinde eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cahit Kayra’nın da çabaları var. Mayıs ayı sonunda Mario Levi ile beraber söyleşiler de bitecek. Eylül ayında ise tekrar başlayacak.

Ayda bir de Prof. Dr. Belma Ötüç Basket’in yönetiminde belirlenen bir kitap okunarak okurlar tarafından tartışmaya açılıyor. Şimdiye kadar Oya Baydar’ın “Çöplüğün Generali”, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Sodom ve Gomere’si okutulmuş ve tartışılmış. Ayfer Tunç’un “Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Kısa Tarihi” adlı çalışması ise bundan sonra tartışılacak olan çalışma.

Osmanlıca dersleri de veriliyor

Tarihçi Kitabevi’nin çalışanı Yeditepe Üniversitesinde felsefe doktorası yapan Emre Tomruk Osmanlıca dersleriyle ilgili şunları anlatıyor:

Tarihçi Kitabevi’nde Osmanlıca kurslar da veriliyor. Haftada 4 saat olmak üzere, toplamda 40 saatlik ders sonucunda kursiyerler, Osmanlıca kitap okuyabilecek seviyeye geliyor. Bu kurslara,17 yaşından 93 yaşına kadar 15 kişi katılıyor.”

Yok denilmez, kitap mutlaka bulunur

Kitabevi’nde 2300’ün üzerinde kitap bulunduğunu söyleyen Tomruk, “Biz öğrencileri burada görmek istiyoruz. Üst katımızda öğrencilerin çalışma yapabileceği bir alan da mevcut. Burada amaç kâr değil, insanın önüne bir şey koyabilmek. İnsanlar bir kitap istediğinde, yok denilmemesi bizim için ilkesel bir durumdur. Ne olursa olsun bulunacak! Bu durum bizim için çok önemli. En son Sivas’tan kitap getirildi. Kitap siparişlerini internet üzerinden vermekteyiz. Nadir.com bu noktada kullandığımız bir sitedir. Gerektiğinde ulaşabildiğimiz tüm sahafları sürekli bir biçimde dolaşıyoruz,” diyor.

Emre Tomruk: “Kitapçıda Osmanlı dönemini anlatan onlarca kitap bulunuyor. Osmanlı’nın Anadolu tarihindeki 600 yıllık saltanatının sonucunda bu topraklarda bırakmış olduğu izleri çok önemli. Bizde Osmanlı üzerine kaynakların birçoğu bulunuyor. Osmanlıca dersler de bu noktada önem arz ediyor. Sadece Osmanlı dönemi değil, Osmanlı döneminden önceki dönemle ilgili kitaplar da bulunuyor.”

Tarihçi Kitabevi’nde Osmanlı tarihi, azınlıklar tarihi, ekonomi tarihi, Cumhuriyet dönemi tarihi bu noktada daha çok çalışmanın olduğu yayınlar olarak karşımıza çıkıyor.

“Amaç para değil, insanların bilgiye ulaşmasında aracı olmak”

Mayıs ayı dönemi içerisinde Tarihçi Kitabevi adı altında bir de yayınevi faaliyete geçecek. Yayınevinin kurulmasıyla ilgili bilgiyi Necip Azakoğlu veriyor: “Üniversitelerde yapılmış olan çok iyi lisans, yüksek lisans ve doktora tezleri bulunmakta. Ne yazık ki bunlar insanlara ulaşmıyor. Biz tarihle ilgili bu çalışmaları kendi gerçekliğimiz ekseninde ele almak istiyoruz. Kesinlikle kâr amacı gütmüyoruz. Örneğin ‘Kurtuluş savaşı döneminde Samsun ve Trabzon demiryolu hattı’ ile ilgili bir çalışmayı yayınlamak istiyoruz; buradan nasıl bir kâr elde edinilebilinir ki!”

“Farklı çalışmalarımız olacak bunlar bizi çok heyecanlandırıyor,” diyor Azakoğlu. “ÖrneğinMarmara Üniversitesi’nden 11 hocanın 11 konuyu belirleyerek hazırlayacağı bir inkilâp tarihi ders kitabı çıkacak. Bu durum bizim için çok önemlidir. Yaratacağı etki bizim açımızdan önem arz etmektedir. Eskiden çıkmış olan ama şimdi basımı yapılmayan kitapların da basımını hedeflemekteyiz. ‘Türkiye’de Köy Enstitüleri’ adı altında Fay KIRBY’nın Colombia Üniversitesi’nde doktora tezi olarak yapmış olduğu çalışma 1962 yılında imece yayınları tarafından yayınlandı. Ancak farklı bir 2.basımı yapılmadı. Biz yeniden bu çalışmayı basmak istiyoruz. Bu ve bunun gibi çalışmalar bizim için önemlidir. Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Satan’ın çalışmaları da basılacak.”

Azakoğlu, amaçlarının para değil, insanların bilgiye ulaşmasında bir aracı görevi görmek olduğunu belirtiyor. İleride de Tarihçi Kitabevi olarak çalışmalarını derinleştirerek, insana bilgiyi iletme noktasında aracı işlevini yerine getireceklerinin altını çiziyor.

0 yorum:

Yorum Gönder